Telif Hakları Direktifi Avrupa Birliği Konseyi Tarafından Kabul Edildi

Avrupa Birliği’nin dijital çağa ayak uydurmak ve telif hakları korumasının AB üye ülkelerinde uyumlaştırılması amacıyla hazırlanmış olan 2016/0280/COD sayılı “Dijital Tek Pazarda Telif Hakları ve Bağlantılı Haklar Direktifi” (“Telif Hakkı Direktifi”) 15 Nisan 2019 tarihinde Avrupa Birliği Konseyi tarafından da onaylanarak kabul edildi.

Düzenleme ile Öne Çıkan Hususlar ve Türk Telif Hukuku Açısından Değerlendirmeler

Yeni kurallar günümüz dijital ortamında eser sahipleri için en etkin korumayı sağlamayı hedeflerken, telif hakkı koruması altındaki eserlerin çevrimiçi ulaşımı ve paylaşımı konusunda da yeni düzenlemeler getirmektedir.

Özellikle çevrimiçi içerik paylaşım platformları açısından önemli düzenlemeler getiren Telif Hakkı Direktifi ile kullanıcı tarafından yüklenen içeriklerin yasal çerçevesi yeniden çizilmiştir.

Telif Hakları Direktifi Madde-17’ye göre YouTube gibi çevrimiçi içerik paylaşımı sağlayan hizmet sağlayıcılarının, telif hakkı sahiplerinden yükleme sırasında lisans veya lisans niteliğinde izin formu almaları gerekmektedir. Bu doğrultuda çevrimiçi içerik paylaşımı sitelerine içerik yükleyenler, yüklenen içeriğe ilişkin tüm telif haklarının kendisinde olduğunu kanıtlamak durumundadır.

Hak sahibinin etkin rol aldığı “Uyar-Kaldır Yöntemi”nde değişiklik olarak yorumlanabilecek Madde-17 ile YouTube gibi platformların, örtülü bir biçimde yüklenen içeriği bizzat kontrol etmesi ve gerekirse bildirime gerek duymadan bu içerikleri engellemesi mümkündür.

Söz konusu maddenin bazı konularda belirsiz olduğu başta YouTube olmak üzere birçok platform tarafından dile getirilmekte olup, özellikle içerik yükleyen kişilerin bunlara ilişkin telif haklarının tespiti için gerekli ayrıntıyı sunmaları konusundaki rolünün belirsiz olduğu, hangi içerikler için lisans alınacağının net olmadığı ve yükleme sırasında yükleme yapanın tüm haklara sahip olduğundan emin olmanın mümkün olmadığı yönünde eleştiriler yapılmaktadır.

Bu çerçevede özellikle video, ses, fotoğraf ve sair nitelikteki telif hakkını içeren içerikler yüklendiğinde, bunları yükleyen kişinin tüm bu telif haklarına sahip olduğundan emin olunamayacağı için platformların bunu doğrudan engellemesi sonucunun ortaya çıkabileceği öngörülmektedir.

Her ne kadar ülkemizde 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde çalışmalar sürse ve yeni düzenlemelerin de yakın zamanda yürürlüğe gireceğine dair herhangi bir belirti bulunmasa da Telif Hakkı Direktifi Madde-17’ye benzer bir hükmün, Kanun Tasarısına dahil edilmesi Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamında ihtimal dahilindedir. Ancak halihazırda ülkemizde böyle bir düzenleme bulunmadığından Türk hukukunda çevrimiçi hak ihlalleri bakımından FSEK Ek madde-4 ile “Uyar-Kaldır Yöntemi” bir çözüm olarak benimsenmiş olup, izlenecek yol bununla sınırlı kalmaktadır.

Öte yandan, Telif Hakları Direktifi Madde-15 ile yayıncılara, basın yayınlarının ticari anlamda çevrimiçi kullanımı bakımından yeni bir hak da tanımaktadır. Bu hüküm ile basında yayınlanan haberlerin yazarlarının, kendilerine ait yazıların bilgi toplumu hizmet sağlayıcıları tarafından yayınlanması sonucunda bu yayından adil bir pay alacağı düzenlenmektedir. Yazarlara tanınan bu hak haberin hiperbağlantı kullanılarak yayınlanması veya ilgili haberin bir kısmının alıntılanması halinde uygulanmayacaktır. Söz konusu hüküm ilgili haberin belli bir kısmının alıntılanması ifadesinin muğlak olduğu ve “link-vergisi” doğurduğu gerekçesiyle eleştirilmektedir.

AB üyesi devletlerin, birçok eleştiriye rağmen Avrupa Birliği Konseyi tarafından onaylanarak kabul edilen Telif Hakkı Direktif’inin Avrupa Birliği Resmi Gazete’sinde yayımını takiben 24 ay içinde ulusal hukuklarında gerekli düzenlemeleri yapmaları gerekmektedir.


Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.