2022 yılı genel olarak, Marka Hukuku anlamında, COVID-19 pandemisinin etkilerinin büyük ölçüde
kaybolduğu bir yıl oldu.
Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerinin iş yoğunlukları sebebiyle dava süreçlerindeki gecikmeler, özelikle tecavüz davaları bakımından, hakların korunması bakımından en önemli sorun olmaya devam etmiş; bu durum, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdindeki idari süreçlerin önemini daha da ortaya çıkartmıştır. Gerçekten de, TÜRKPATENT nezdindeki tescil ve itiraz süreçleri etkin yönetilerek ihlal yaratan veya yaratma potansiyeli olan marka başvurularının en baştan engellenmesi marka sahiplerinin haklarının korunmasını sağlamada önemli bir adımdır. 2024 yılından itibaren kullanmama sebebine dayalı iptal süreçleri de dahil olmak üzere marka iptal süreçlerinin TÜRKPATENT nezdinde yürütülmeye başlanmasıyla TÜRKPATENT nezdindeki süreçler daha da önem kazanacaktır. Bu gelişmenin TÜRKPATENT’in iş yükünü önemli ölçüde artacağı açıktır.
Bütün bunlara ilaveten, teknolojik gelişmelerin marka hukukuna etkileri de devam etmektedir. Bu anlamda 2021 yılında tartışmaya başladığımız NFT’lerin marka hukuku alanındaki etkisi, 2022 yılında daha da önemli hale gelmiştir.
Yine çevrimiçi platformlarda süregelen marka ihlallerine karşı mücadele bakımından Elektronik Ticaret Kanunu’nda yakın zamanda yapılan değişiklikler önemlidir.
İÇİNDEKİLER
- Değişen E-Ticaret Kanunu Fikri Mülkiyet İçin Ne Gibi Yenilikler Getiriyor?
- TÜRKPATENT’in Tanınmış Marka Kaydı Uygulamasında Son Gelişmeler
- Türk Patent ve Marka Kurumu Nezdinde Marka İptal Prosedürü
- Kısmi Zafer, Gerçek Zafer Midir?
- Üç Boyutlu Markalara Dair Hakların Öne Sürülmesi
- El Koyulan Ürün Sayısının Çok Az Olduğu Hallerde, Salt Bu Gerekçeyle Sanık Hakkında Beraat Kararı Verilebilir Mi?
- NFT ve Marka İlişkisi
- .Tr Uzantılı Alan Adlarında Yeni Bir Dönem – ve Çözüm Bekleyen Yeni Bir Mesele