Fiyat Ayrımcılığına İlişkin Rekabet Kurulu Kararı

Rekabet Kurulu Emek Ecza Deposu’nun 15 İlaç Şirketinin Fiyat Ayrımcılığı Yapmak Suretiyle Hakim Durumunu Kötüye Kullandığı Şikayeti Hakkında Soruşturma Açılmamasına Karar Verdi

Gelişme: Rekabet Kurulu’nun 21.04.2011 tarihli ve 11-25/470-141 sayılı kararının Danıştay 13. Dairesi tarafından iptali üzerine Rekabet Kurulu tarafından başlatılan ön araştırma karara bağlanmış ve şikayete konu teşebbüslerin hakim durumlarını kötüye kullanma niteliğinde bir davranışları olmadığına karar verilmiştir.

Olayın Geçmişi

Emek Ecza Deposu İlaç ve Kimyevi Maddeler Itriyat İth. İhr. ve Tic. A.Ş. (“Emek Ecza Deposu”), 29.12.2010 tarihinde 15 farklı ilaç şirketinin diğer ecza depolarına sağladığı ıskonto, mal fazlası, çıkışa prim, dönemsel prim gibi imkanların kendisine sağlanmadığını, diğer ecza depoları ile Emek Ecza Deposu arasında ayrımcılık yapıldığını ve bu ayrımcı uygulamaların Emek Ecza Deposu’nun mal tedarikinde sorunlara sebep olarak finansal kriz yaşamasına ve faaliyetlerini zorunlu olarak sona erdirmesine sebep olduğunu ileri sürerek şikayet başvurusunda bulunduğu söz konusu şirketlerin hakim durumlarını kötüye kullandıklarını iddia etmiştir.

Rekabet Kurulu, Emek Ecza Deposu’nun yukarıda bahsedilen şikâyetine istinaden 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“Kanun”) uyarınca yaptığı ön araştırma sonucunda, 21.04.2011 tarihinde şikayete konu teşebbüsler hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına ve şikayetin reddine karar vermiştir. Rekabet Kurulu bu ön araştırma kararında şikayet edilen teşebbüslerin Dilek, Galenos, Hedef, Nevzat, Selçuk gibi farklı ecza depolarına yaptığı satışların miktar ve tutarlarını incelemiş ve söz konusu incelemede Emek Ecza Deposu’nun şikayete konu 15 teşebbüsten yaptığı alımların diğer ecza depolarının alımlarından önemli ölçüde düşük olduğunu, şikayete konu teşebbüslerin tüm ecza depolarına genel satış koşullarını uyguladıklarını ve yaptıkları tüm kampanyalardan tüm ecza depolarını yararlandırdıklarını belirtmiş; alım miktarı yüksek olan ecza depolarına bazı dönemlerde daha iyi ciro primi ve ıskontolar sağlanmasının ticari hayatın koşulları ve sektörün işleyişi dikkate alındığında makul olduğunu ifade etmiştir.

Emek Ecza Deposu tarafından söz konusu kararın iptali için açılan dava sonucunda ilgili karar 22.06.2017 tarihinde Danıştay 13. Dairesi tarafından iptal edilmiştir. Danıştay iptal gerekçesi olarak, Emek Ecza Deposu’nun iddialarının 2003-2009 yıllarına ilişkin olmasına rağmen Rekabet Kurulu’nun kararında yalnızca 2005-2009 yıllarına ilişkin inceleme yapmış olmasının yeterli olmadığını, 2003-2004 yıllarının da incelemenin kapsamına dahil edilerek bir değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmiştir.

Ön Araştırma Kararı

Rekabet Kurulu, Danıştay’ın iptal kararına istinaden 09.08.2017 tarihinde aldığı karar ile incelemesini, 2003-2004 yılları açısından genişletmeye karar vermiştir. Rekabet Kurulu bu kapsamda şikayete konu teşebbüslerden 2003-2004 yıllarına ilişkin bilgi talep etmiş, ancak 2003-2004 yıllarındaki ticari defter ve kayıtlara ilişkin kanuni saklama süreleri sona erdiğinden şikayete konu teşebbüslerin bu bilgi ve belgelere erişiminde güçlükler yaşanmış ve bu yıllara ilişkin Rekabet Kurulu’na net bilgiler sağlanamamıştır. Rekabet Kurulu kararında, bahse konu teşebbüslerin kanuni saklama yükümlülükleri de sona erdiğinden, bahsi geçen yıllara ait sayısal veriler olmadan bir değerlendirme yapılmak zorunda kalındığını ifade etmiştir.

2003-2004 yıllarına ilişkin net bilgilere ulaşılamaması sebebiyle, Rekabet Kurulu’nun 2017 yılında yaptığı ön araştırmada da 2011 tarihli karardaki inceleme göz önüne alınmıştır. Bu kapsamda, önceki kararda da bahsedildiği üzere diğer depoların şikayete konu teşebbüslerden yaptığı alımların miktarının Emek Ecza Deposu’nun bu teşebbüslerden yaptığı alımlardan çok daha yüksek olduğuna dikkat çekilmiştir. Rekabet Kurulu 2017 yılında verdiği kararında, 2005-2009 yıllarındaki verileri kullanarak hareketli ortalamalar metodu ile 2003-2004 yıllarına ilişkin verilerin tahmin edilmesi yöntemini kullanmıştır.

Rekabet Kurulu tahminlere dayalı bu değerlendirmeler sonucunda, 2003-2009 yılları arasında Emek Ecza Deposu’nun yaptığı alımların diğer ecza depolarının alım miktarının çok altında kaldığını, bu sebeple Emek Ecza Deposu’nun diğer ecza depoları ile eşit durumda alıcılar olmadığını belirtmiştir. Rekabet Kurulu bunun sonucu olarak, şikayete konu 15 teşebbüsün hakim durumda olup olmadığının değerlendirilmesine gerek kalmaksızın kötüye kullanma niteliğinde herhangi bir davranışlarının olmaması sebebiyle hakim durumlarını kötüye kullanmadıkları kanaatine varmış ve Emek Ecza Deposu’nun şikayetinin reddine ve soruşturma açılmamasına, yargı yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar vermiştir.

Karara İlişkin Değerlendirmeler

Geçmiş yıllara ilişkin verilere ulaşmakta güçlük çekilmesi sebebiyle detaylı bir inceleme yapılamamış olsa da, bahsi geçen karar, Rekabet Kurulu’nun ilaç sektöründe ticari hayatın koşulları ve sektörün işleyişi dikkate alındığında eşit durumda olmayan alıcılara farklı ticari uygulamalar yapılmasının makul olduğunu teyit etmesi açısından önem taşımaktadır.


Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.