Görüşlerimiz

Paydaşlarımızı ve müvekkillerimizi Türkiye'deki yasal gelişmeler hakkında güncellemek için bilgi ve uzmanlığımızı paylaşıyoruz.

Limited Şirketin Vergi Borçlarının Ortaklardan Tahsili Artık Çok Daha Kolay

Şirketin borçlarının ödenmemesi nedeni ile doğan sorumluluk, ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğu için doğrudan şirket tüzel kişiliğine aittir. Bu nedenle, limited şirketin ödenmemiş vergi borçları için öncelikle şirket tüzel kişiliğine başvurulmakta, söz konusu borcun şirketten tahsil olanağı kalmadığının saptanması durumunda ise kanuni temsilcilere veya ortaklara başvurulmaktadır. Dolayısı ile limited şirketin vergi borçları için şirket tüzel kişiliğinin birincil… »

Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Değişiklikleri

haklar ile ilgili ana yönetmelik olan Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in (“Yönetmelik”) bazı hükümleri, 08.07.2019 tarihli ve 30825 1. Mükerrer sayılı Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile kısmen değiştirilmiştir. Yapılan değişikliklerden önce, Yönetmelik’te öngörülen bazı prosedürlerin tamamlanabilmesi için – özellikle geri çekme işlemlerinin –… »

Kişisel Veri İhlallerinin Kuruma Bildirilmesi Yükümlülügü

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun “veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler” maddesi altında, veri sorumlusunun; Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek, Kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişilmesini önlemek, Kişisel verilerin muhafazasını sağlamak amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri almak zorunda olduğu düzenlenmiştir. Aynı madde kapsamında, işlenen kişisel verilerin kanuni… »

Yabancı Dilde Yapılan Tahkim Anlaşmaları Geçerli Midir?

Makaleler -

Uluslararası işlemlerin tarafları sıklıkla uyuşmazlıklarının çözümü için tahkim yolunu seçseler de, bir uyuşmazlık meydana geldiğinde bu seçimlerini bazen yeniden değerlendirme ihtiyacı hissetmekte ve tahkim anlaşmalarının geçerliliğini sorgulamaktadırlar. Ancak ayrılabilirlik varsayımı sayesinde mahkemeler ve hakem heyetleri, tahkim sözleşmelerini, bunlara dayanak teşkil eden sözleşmeye yapılan saldırılardan ayırarak tahkim anlaşmalarını ayakta tutmaktadır. Buna karşın… »

Temsil Yetkisi Olmayan Yönetim Kurulu Üyelerinin SGK Borçlarından Sorumluluğu

Makaleler -

Temsil Yetkisi Olmayan Yönetim Kurulu Üyelerinin SGK Borçlarından Sorumluluğu Anayasa Mahkemesi (“AYM”), 19 Temmuz 2019 tarihinde 30836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 30 Mayıs 2019 tarih ve 2015/11192 başvuru numaralı kararında (“Karar”); Sosyal Güvenlik Kurumu (“SGK”) borçlarından, temsil yetkisini haiz olmayan yönetim kurulu üyelerinin anonim şirket tüzel kişiliği ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasıyla yönetim kurulu üyesinin mülkiyet hakkının ihlali… »

Adidas’ın Ünlü “3 Şerit” Markası Hükümsüz Kılındı

Genel Mahkeme 19 Haziran 2019 tarihli T-307/17 sayılı kararı uyarınca, Adidas’ın “beyaz fon üzerine üç siyah şerit” içeren 012442166 başvuru numaralı “|||” markasını esasen ayırt edici karakter taşımaması sebebiyle hükümsüz kılmıştır. Mahkeme, uyuşmazlığa konu markanın sahibi Adidas’ın markasını geçerli bir şekil markası olarak tescil ettirmesine rağmen, markanın Avrupa Birliği ülkelerinde kullanımla ayırt edicilik kazandığını ispat edememesi sebebiyle Temyiz Kurulu’nun… »

Mahkeme Kararlarının Gerekçesi Nasıl Olmalıdır?

Makaleler -

“Gerekçeli karar hakkı” adil yargılanma hakkının temel bir unsurlarından biridir. Söz konusu hak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (“AİHS”) 6. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (“AİHM”) içtihatlarıyla korunduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (“Anayasa”) ve kanun metinleri ile Yargıtay içtihatlarında da düzenlenmektedir. Mevzuat Anayasa ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) yargı kararlarının gerekçelendirilmesine ilişkin genel kurallar içermektedir. Türk… »

Ceza Davalarında Kanıt Toplamanın Önemi

Türkiye’de marka hukuku alanında işlenen suçların kovuşturması, marka sahibi tarafından usulüne uygun olarak şikâyette bulunulmasına bağlıdır. Şikâyet dilekçesi ve suça işaret eden delillerin yerel savcılığına sunulmasının ardından, dosya Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilir.  Son zamanlarda Sulh Ceza Mahkemeleri, arama el koyma kararı taleplerine cevap verirken çok daha kapsamlı bir irdeleme yapmaktadır. Bu nedenle, marka sahiplerinin şikâyette bulunmadan önce gereğince… »

Yürürlüğünden İtibaren İş Yargılamasında Zorunlu Arabuluculuk Uygulaması

1 Ocak 2018 tarihinden itibaren, çalışanların veya işverenlerin, toplu veya bireysel iş sözleşmelerinden kaynaklanan alacak talepleri ve çalışanların işe iade taleplerine ilişkin olarak açılacak davaların ön şartı olarak, arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir. Bu doğrultu da dava açmadan önce arabulucuya başvurulmaması halinde dava, dava şartı yokluğundan reddedilmektedir. İş hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk düzenlemesinin temel amacı, yargılama… »

Tanınmış Markaların Sulandırılma İhtimaline İlişkin Detaylı Bir Karar

Türk Patent ve Marka Kurumu, Johnnie Walker bastonla yürüyen adam logosunun değiştirilerek moda ve tekstil sektöründe kullanılmak üzere tescil ettirilmeye çalışılmasının logonun sulandırılmasına neden olacağını kabul etti. Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (“Kurul”), oldukça güncel bir kararında, itiraza gerekçe gösterilen ve Johnnie Walker markası ile özdeşleşen tescilli bastonla yürüyen adam logosunun değiştirilerek üçüncü bir kişi… »

E-SIM Teknolojilerinin Ulusal Mobil İşletmeciler Tarafından Kontrol Edilmesi Hakkında Mayıs 20, 2019

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun (BTK) 12 Şubat 2019 tarihli kararıyla Uzaktan Programlanabilir SIM (e-SIM) teknolojilerinin ulusal mobil işletmeciler tarafından kontrol edilmesi zorunlu olduğu hususunu düzenlenerek, yabancı SIM profillerinin ancak geçici olarak kullanılabileceğinin altı bir kez daha çizilmiş oldu. Kararda ayrıca BTK’nın akabinde, atıf yapıldı. BTK 22 Ocak 2018 tarihinde vermiş olduğu acil durum aramalarında kullanılan e-Call sistemleri hakkındaki… »

Güncel Yargıtay Kararları Uyarınca Belirsiz Alacak Davaları

Genel Bakış 2011 yılında yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ile davacının, belirsiz bir alacak miktarı için dava açarak, alacak miktarının tespitini mahkemeden talep ettiği yeni bir dava türü benimsenmiş ve böylece belirsiz alacak davaları hukuk sistemimizde yerini almıştır. Bu neviden davalarda davacı, alacağının belirleyebildiği asgari kısmı üzerinden davasını açarak dava harcını bu tutar üzerinden ödeyecek ve yargılama esnasında esas tutar belirlendiğinde… »

Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.