FELAKETİN CİNSİYETİ OLMASIN!

Haberler ve Etkinlikler -

Türkiye’de, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, her yıl, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadına şiddet olaylarının gölgesinde yaşanmaktadır. Bu yıl, bu gerçekliğe 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezinde gerçekleşen ve 11 ilimizi etkileyen depreminin açtığı derin ve travmatik yaraların etkileri de eklenmiştir.  

Deprem bölgelerinde yaşanan felaketin doğurduğu maddi ve manevi yıkım, bölgede yaşayan tüm canlılarda geri dönülemez fiziksel ve psikolojik etkiler yaratırken; kadınların yaşadığı zorlukların felaketlerde de farklılaştığı görülmektedir.   

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden ötürü haneyle ilgili temel ihtiyaçların karşılanması dahil birçok sorumluluk kadınlara yüklenmiş durumda iken; kadınların ihtiyaçları ise arka plana itilmektedir.

Çağıl Kasapoğlu ve Fundanur Öztürk’ün deprem bölgesinde yaşayan kadınlarla yaptıkları görüşmelere dayalı olarak BBC Türkçe için hazırladıkları haberde[1], Türkiye’de ve Suriye’de gelen yardımların “cinsiyet körlüğü” vurgulanmaktadır.  Yapılan tüm görüşmelerde, deprem sonrasında toparlanmaya çalışan kadınlar, temel hijyen konularında çok ciddi sıkıntılar yaşamakta oldukları, kadınlar ile kız çocuklarının güvenlik konusunda da endişe içerisinde olduklarını belirtmektedir.  

Deprem bölgesinde açık, güvenliksiz ve kalabalık yerlerde barınmaya çalışan kadınların mahremiyet alanlarının olmaması, tuvaletlerin ve yıkanma yerlerinin kadınlar ve kız çocukları için ayrı olmaması, emzirme alanı bulmakta zorlanılması hayatlarını daha da zorlu ve güvensiz kılmakta ve şiddet, istismar ve kaçırılma tehditlerini dahi beraberinde getirmektedir.

Deprem bölgelerinde adliyelerdeki savcı ya da hakimlerin durumu, bazı adliye binalarının ağır hasarlı olması ve kolluk güçlerinin farklı işlerle uğraştığı koşullarda, kadınları şiddete karşı koruyacak mekanizmaların nasıl işletileceği hususu ise belirsizliğini korumaktadır.

Nitekim bölgeye yardımda bulunan uluslararası kuruluşlardan olan Action Aid de yaşanan bu felaketlerde kadınların ve kız çocuklarının oldukça savunmasız kaldığını vurgularken; yapılan yardımlarda bu savunmasızlığı ortadan kaldıracak önlemler alınmasını vurgulamaktadır[2].

Esasen Dünya’da yaşanan benzer felaketler sonrasında uluslararası kuruluşların hazırladıkları raporlara göre, ekonomik kaynak ve istihdam eksikliği, ev işlerinin yükü ve yaşlı ve çocuk bakımı vb. nedeniyle kadınlar ve kız çocukları çok daha yavaş toparlanabildikleri de bir gerçektir [3].

Daha önce yaşanan pandemi sürecinde de gözlemlendiği üzere; yaşanan bu insanlık felaketinde dahi, cinsiyet eşitsizliği gerek acil yardım çalışmalarında ve gerekse felaket sonrası yeni yaşam kurma süreçlerinde etkisini göstermekte ve kadınları daha elverişsiz koşullarla baş başa bırakmaktadır.

Türkiye zaten cinsiyet eşitsizliği konusunda karnesi oldukça zayıf bir ülkedir.

Her yıl takip ettiğimiz üzere; Dünya Ekonomik Forumunun yıllık olarak Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nun 2022 verileri incelendiğinde; Türkiye’nin 146 ülke arasında- Ürdün, Nijerya ve Gambiya gibi ülkelerin hemen arkasında- 124. Sırada olduğu görülmektedir. Rapor fırsat eşitliği, kadınların ekonomiye katılımı, eğitim imkanları, sağlık ve kadının siyasette güçlendirilmesi gibi alt göstergeler üzerinden hazırlanmakta olup Türkiye; özellikle kadınların ekonomiye katılımı kriteri bakımından ise Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ın hemen ardında 146 ülke arasında 134. sırada yer almaktadır[4].   

Kaldı ki, Türkiye’de kadınlar zaten şiddet tehdidi altında yaşamaktadır. Atılan hiçbir adım bu yönde bir iyileşme getirmemekte ve aksine durum her geçen gün daha da kötüleşmektedir.

Nitekim geçtiğimiz Dünya Kadınlar Günü’nden bu yana geçen bir yıl içerisinde; Türkiye, cinsiyet eşitsizliği ile mücadele bakımından attığı belki de en önemli adım olan İstanbul Sözleşmesi’nden resmi olarak çekilmiştir. Uluslararası bir sözleşmeden, Cumhurbaşkanı Kararı ile çekilmek yönündeki işlemin hukuka aykırılığına ilişkin tüm tespitlere rağmen; bu kararın iptali için açılan dava 19.07.2022 tarihinde Danıştay tarafından reddedilmiştir. Danıştay’ın hukuka aykırı kararına karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde yapılan temyiz istemi de 02.01.2023 tarihinde reddedilerek bu hukuksuz uygulama “hukuki” olarak kesinleşmiştir. Kadınların eşit hak mücadelesi ve ülkemiz demokrasisi ağır bir yara almıştır.

Bu hukuksuz uygulamanın “hukuki” yönleri ve mevcut düzenlemelerin “zaten” çok yeterli olduğu tartışıladururken; Türkiye’de 2022 yılında 354 kadın cinayeti yaşanmış 245 kadın da şüpheli şekilde ölü bulunmuştur[5].

Türkiye derhal bu gidişatın önüne geçecek tedbirleri almalıdır.

Her yıl tekrarladığımız üzere; Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasına dair yasal ve sosyal reformların acilen yapılması gerekmektedir. Kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet suçlarını caydırıcı yaptırımlar ile bu tür şiddet olaylarını önleyici etkili tedbirler getiren yasal düzenlemeler acil olarak yapılmalı ve amacına uygun olarak uygulanmaları sağlanmalıdır. Bu anlamda İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe konulması ise, atılması gereken ilk ve en önemli adımlardan birisidir.

Bu yıl ayrıca yaşanan felaketin yaralarını sarmak için girişilen toplumsal dayanışma içerisinde, cinsiyet körlüğünden vazgeçilmeli ve deprem felaketinden etkilenen tüm insanların yeniden yaşam kurma süreçlerinde kadınların da güçlendirilmesi konusunda etkili ve sürdürülebilir adımlar atılmalıdır.

Gün + Partners Avukatlık Bürosu ailesi olarak, bu farkındalıkla, depremin yarattığı maddi ve manevi yıkımlara bir nebze çare olmak adına attığımız ve atacağımız adımlara ilaveten; bu deprem bölgesindeki kadınların ihtiyaçlarına yönelik de yardımlar göndermektedir.  

Bizler güçlü bir toplumun ancak cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi ile mümkün olacağına inanıyor; bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, yaşanan bu deprem felaketinden toplumsal olarak hızla toparlanmak ve cinsiyet eşitsizliğinde daha da geriye gitmemek için herkesi kendisine düşen görevi yerine getirmeye davet ediyoruz.

[1]https://www.bbc.com/turkce/articles/cld779nkx4qo?utm_campaign=later-linkinbio-bbcturkce&utm_content=later-33158731&utm_medium=social&utm_source=linkin.bio
[2] https://actionaid.org/news/2023/actionaid-appeals-turkey-syria-earthquake
[3]https://disasterphilanthropy.org/resources/women-and-girls-in-disasters/; https://www.worldbank.org/en/topic/disasterriskmanagement/publication/gender-dynamics-of-disaster-risk-and-resilience#:~:text=Women%20in%20particular%20face%20barriers,from%20disasters%20and%20stable%20income.
[4] https://www.weforum.org/reports/global-gender-gap-report-2022
[5]https://kadincinayetlerinidurduracagiz.net/veriler/3040/kadin-cinayetlerini-durduracagiz-platformu-2022-yillik-veri-raporu

Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.