ABAD’ın Electrolux - BSH Kararı: Avrupa ve Küresel Patent İhlali Davalarında Yargı Yetkisi Üzerine Çığır Açan Bir Adım

Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”), 25 Şubat 2025 tarihinde, BSH Hausgeräte GmbH (BSH”) ve Electrolux AB (“Electrolux”) arasındaki patent ihlali davası kapsamında, yalnızca Avrupa'da değil, tüm dünyada patent ihlali davaları açısından çığır açacak nitelikte bir karar vermiştir. Bu kararın, AB üyesi ülkelerdeki patent davalarında yargı yetkisinin genişletilmesine ve uluslararası arenada mahkemeler arasında rekabetin artmasına zemin hazırlayacağı öngörülmektedir.

ABAD’ın önüne ön karar prosedürü ile gelen uyuşmazlık, BSH tarafından Electrolux'a karşı İsveç yerel mahkemesi nezdinde açılmış bir patent ihlali davasına ilişkindir. Dava kapsamında BSH, elektrikli süpürge teknolojisine ilişkin bir Avrupa patentinin İsveç de dahil olmak üzere çeşitli Avrupa Birliği (“AB”) üye devletlerinde ve Türkiye'de valide edilmiş ulusal kısımlarının Electrolux tarafından ihlal edildiğini iddia etmiştir.

Electrolux, ilgili patentin hükümsüz olduğuna ilişkin savunmada bulunmuş ve patentin hükümsüzlüğünün savunma olarak ileri sürüldüğü ihlal davaları bakımından ihlal ve hükümsüzlük iddiasının birbirinden ayrılmaz olduğu ve bu sebeple uyuşmazlık bakımından bu patentlerin valide edildiği Üye Devletlerin (ve Türkiye’nin) mahkemelerinin münhasır yargı yetkisinin bulunduğunu iddia etmiştir. İsveç yerel mahkemesi, 21 Aralık 2020 tarihli kararı ile, söz konusu Avrupa Patentinin  diğer AB üye devletlerinde ve Türkiye'de valide edilmesi ile elde edilen  ulusal patentler bakımından patent ihlaline ilişkin dava kapsamında yetkisiz olduğuna karar verilmiştir.

BSHbu kararı, İsveç mahkemesinin diğer AB üye devletlerinde ve Türkiye'de valide edilen ulusal patentlere ilişkin ihlal davası açısından da yetkili olacağı iddiasıyla İsveç Temyiz Mahkemesi nezdinde temyiz edilmiştir. İsveç Temyiz Mahkemesi ise bir Avrupa patentinin üye devletlerde ve Türkiye’deki validasyonlarının ihlali ile ilgili uyuşmazlıkta İsveç mahkemesinin yargı yetkisi olup olmadığı konusunda ABAD’tan ön karar talep etmiştir.

ABAD’ın önüne gelen sorulara ilişkin değerlendirmelerini içeren 25 Şubat 2025 tarihli kararında; davalının yerleşim yerindeki AB Üye Devletinin mahkemesinin, başka bir AB Üye Devletinde veya AB Üye Devletleri dışındaki bir devlette verilen bir patente ilişkin patent ihlali davasını, davalının bu davada söz konusu patentin geçerliliğine itiraz etmesi halinde dahi, dinleme yetkisine sahip olduğuna karar vermiştir. Bu kapsamda, ABAD tarafından verilen karar, davalının söz konusu AB Üye Devletinde yerleşim yeri bulunması halinde, Türkiye’de valide edilerek ulusal safhaya girmiş Avrupa patentlerinin ihlaline ilişkin davaların AB Üye Devletleri mahkemelerinde görülmesinin yolunu açmıştır.

Sonuç olarak, ABAD’ın bu kararının, çok uluslu patent uyuşmazlıklarında yargı yeri seçimi konusunda patent hakkı sahiplerine daha geniş bir yelpaze sağlarken, ülkeler arası rekabete yol açacağı ve uluslar arası patent yargılamalarına yönelik stratejileri kökünden değiştireceği beklenmektedir.

Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.