Sağlık Meslek Mensupları ile Etkileşimler

Beşerî tıbbi ürünlere yönelik tanıtım faaliyetleri 3 Temmuz 2015 tarihli Beşerî Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik (“Tanıtım Yönetmeliği”) kapsamında düzenlenmektedir.

Tanıtım Yönetmeliği uyarınca; ürünlerin internet dahil halka açık yayın yapılan her türlü medya ve iletişim ortamında doğrudan veya dolaylı olarak tanıtımının yapılması yasaktır. İlaçların tanıtımı yalnızca hekimlere, diş hekimlerine ve eczacılara yapılabilir. Bu nedenle şirketler ile hastalar arasındaki etkileşimin asgari düzeyde olması beklenmektedir.

Şirketler danışmanlık hizmetleri almak üzere hekimler ile yazılı sözleşmeler imzalayabilirler. Bu tür hizmet sözleşmelerinin koşulları TİTCK tarafından düzenlenmemektedir. Bu tür sözleşmelere ilişkin kurallar sektör tarafından Etik Kuralları yoluyla belirlenmektedir.

Bununla birlikte, ilaç şirketleri sağlık kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sağlık meslek mensupları ve üyesi bulundukları mesleki örgütler, sendikalar ve sağlık alanında faaliyet gösteren dernekler ve vakıflar ile sağlığın korunması ve geliştirilmesi maksadıyla kurulan sivil toplum kuruluşlarına bilimsel toplantıların finanse edilmesi, bağışta bulunulması veya danışmanlık hizmetleri alınması amacıyla gerçekleştirilen ve yürürlükteki aylık brüt asgari ücretin %10’unu aşan her türlü değer aktarımlarını TİTCK’ya bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğü yerine getirmek için şirketlerin, herhangi bir değer aktarımı gerçekleştirilmeden önce sağlık meslek mensupları veya sağlık kuruluşlarının onamlarını almaları gerekmektedir.

Bu onamlar dışında, hekimler ve sağlık kuruluşları ile ilişkilerde dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan bir tanesi de, bir kamu sağlık kuruluşu veya üniversite hastanesinde çalışan hekimler için tam zamanlı istihdam ilkesine uygun ödemeler yapmaktır. Mevzuat uyarınca, bu hekimlerin ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı bulunmaktadır. Bu nedenle, bu hekimler tarafından sunulan hizmetler için yapılacak tüm ödemeler bağlı bulundukları kuruluşa yapılmalıdır.

Son zamanlarda üniversite hastanesinde çalışan hekimler tarafından muayenehane açma taleplerinin il sağlık müdürlükleri tarafından reddedilmesi üzerine açılan bireysel davalar ile karşılaşılmaktadır. Bu davalar toplu olarak görülmemekte ve her davanın durumu ilgili hekimi bağladığı gibi, davada verilen ilk derece mahkemesi kararının, üst mahkemeler tarafından bozulma olasılığı göz önünde bulundurularak ödemeler konusunda karar verilmesi gerekmektedir.


Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.