BTK’dan Sosyal Ağ Sağlayıcılarına İlişkin Yeni Düzenleme

Sosyal ağ sağlayıcı tanımı ilk kez 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da (“İnternet Kanunu”) yapılan ve 01 Ekim 2020 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikte yer almış ve sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik bir takım düzenlemeler getirilmişti. Sosyal ağ sağlayıcılarına getirilen yükümlülükler ve uygulanacak yaptırımlar hakkında daha detaylı düzenlemelere duyulan ihtiyaç neticesinde, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK” veya “Kurum”) ilk olarak 2 Ekim 2020 tarihinde yayımlanan kararı ile sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik düzenlemelerin kapsam ve uygulamasını belirlemiştir. BTK’nın 1 Nisan 2023 tarihinde yayımlanan “Sosyal Ağ Sağlayıcı Hakkında Usus ve Esaslar” isimli kararı (“Karar”) ile bir önceki karar yürürlükten kaldırılmış, önceki karardaki bazı hususlar korunmakla birlikte, sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik önemli ve de tartışmalı bir takım yeni düzenlemeler getirilmiştir.

Karar ile düzenlenen önemli hususlar aşağıdaki gibidir:

  • Sosyal ağ sağlayıcıların temsilci belirlemesine ilişkin yükümlülükler, önceki karara kıyasla daha detaylı bir şekilde düzenlenmiş olup, bu kapsamda Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları, yetkili en az bir gerçek veya tüzel kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirlemekle yükümlü kılınmıştır.
  • Sosyal ağ sağlayıcının temsilci atama yükümlülüğü bakımından, temsilci olarak atanacak tüzel kişinin Türkiye’de kurulmuş ve Türk mevzuatına göre tüzel kişiliği haiz olması gerektiği düzenlenmiş, gerçek kişi temsilciler bakımından ise önceki karardan farklı olarak sadece Türk vatandaşı olma zorunluluğu değil, aynı zamanda Türkiye’de mukim olma zorunluluğu getirilmiştir.
  • Türkiye’den günlük erişimi 10 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının temsilcisinin tüzel kişi olması hâlinde temsilcinin, sermaye şirketi şeklinde kurulan şube olması zorunlu kılınmıştır.
  • Türkiye'den günlük erişimi 10 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcının temsilcisi, sosyal ağ sağlayıcının sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla, teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu kılınmıştır.
  • Sermaye şirketinin temsilci olarak belirlenmesinin, (i) Sosyal ağ sağlayıcının unvanının ayırt edici ibaresi ile sermaye şirketinin kurulduğu ili de içeren ticaret unvanına sahip olması; (ii) Paylarının tamamının sosyal ağ sağlayıcıya ait olması, (iii) Şirket sözleşmesinde sosyal ağ sağlayıcının bünyesinde ve sosyal ağ sağlayıcıya bağlı olduğunu belirtmesi, (iv) Esas sermaye tutarının en az 100 milyon Türk Lirası olması (yaklaşık 4,7 milyon Euro) ve (v) Şirket sözleşmesinde, sosyal ağ sağlayıcı tarafından teknik, idari, hukukî ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu kılındığının açıkça belirtilmesi halinde mümkün olacağı düzenlenmiştir.
  • Temsilciye ait bilgi ve belgelerin Kuruma gönderilmesi yükümlülüğü kapsamında, önceki karardan farklı olarak gerçek kişi temsilcilerin Türkiye'de mukim olması zorunlu olduğundan, bu hususu gösterir bilgi ve belgelerin de Kuruma gönderilmesi, temsilcinin tüzel kişi olması halinde ise, tüzel kişinin şirket sözleşmesi, ticaret sicil gazetesi örneği ve diğer kuruluş belgeleri ile tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili kişilerin yetkili kılındığına dair ilgili mevzuat kapsamındaki belgelerle birlikte kimlik ve iletişim bilgilerinin Kuruma gönderilmesi gerekmektedir.
  • Türkiye'den günlük erişimi 10 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcının temsilcisinin tüzel kişi olması halinde, tüzel kişi temsilci için istenen bilgi ve belgelere ek olarak, tüzel kişi temsilcinin sermaye şirketi şeklinde kurulan şube olması zorunluluğu kapsamında aranan şartları ispat edecek bilgi ve belgelerin Kuruma gönderilmesi gerekmektedir.
  • Temsilciye ait bilgi ve belgelerin Kuruma gönderilmesi yükümlülüğü kapsamında gönderilen bilgi ve belgelerde değişiklik olması durumunda, önceki karardan farklı olarak derhal ve en geç 24 saat içerisindeki bildirim yükümlülüğü, derhal ve en geç 72 saat olarak değiştirilmiştir.
  • Raporlama yükümlülüğü kapsamında önceki karardan farklı olarak, Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcıları, kendilerine bildirilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasına ve kişiler tarafından yapılacak başvurulara ilişkin istatistiksel ve kategorik bilgileri içeren Türkçe hazırlanmış raporları altı aylık dönemlerle Kuruma bildirmekle yükümlü kılınmıştır. Karar ile rapor bildirim dönemlerine de açıklık getirilmiş olup, 1 Ocak - 30 Haziran dönemini kapsayan rapor Temmuz ayı içinde, 1 Temmuz - 31 Aralık dönemini kapsayan rapor Ocak ayı içinde gönderilecektir.
  • Kurum’a yapılacak raporlamanın kapsam ve içeriğine yönelik de önemli bir takım düzenlemeler yapılmıştır.
  • Raporlama yükümlülüğü kapsamında getirilen önemli yeniliklerden biri de Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcıların “Reklam Kütüphanesi” oluşturma ve internet sitesinde kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde yer verme zorunluluğudur. Reklam Kütüphanesinde, reklamın içeriği, reklamın türü, reklam veren, reklamın yayında kaldığı dönem, reklamın hedef kitlesi ve hedef kitlesinin belirlenmesinde kullanılan parametreler, reklamın ulaştığı kişi veya grup sayısı gibi hususlara yer verilecektir.
  • Getirilen yeniliklerden en önemlilerinden biri de, çocukların cinsel istismarı, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, devletin sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarına konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgilerin, soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında mahkemece istenilmesi üzerine Türkiye’deki temsilcisi tarafından adli mercilere verilme yükümlülüğüne ilişkin düzenlemedir. Bilhassa, basında sansür yasası olarak adlandırılan ve yayınlandığı dönemde çokça tartışılan, 7418 sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Türk Ceza Kanununa eklenen halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu kapsamında istenilen kullanıcı bilgilerinin adli mercilere verilmesinin sansüre yol açacağı ve ifade özgürlüğünü zedeleyeceği yönünde tartışmalar söz konusudur. Adli mercilere bilgi verilmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması durumunda, ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranında daraltılması talebiyle Ankara Sulh Ceza Hâkimliğine başvurulabileceği düzenlenmiştir. Söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmesi durumunda, internet trafiği bant genişliğinin daraltılması kararı kaldırılacağı düzenlenmiştir.
  • Yine çokça tartışılan kullanıcı verilerinin Türkiye’de barındırılması yükümlülüğüne ilişkin olarak, önceki karardan farklı olarak, Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcıları Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma yönünde gerekli tedbirleri almakla yükümlü kılınmıştır.
  • Karardaki yeni düzenlemelerden biri de, çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunulmasına yöneliktir. Sosyal ağ sağlayıcıları çocuk olduğu anlaşılabilen kullanıcılara sundukları içerik, reklam ve diğer hizmetler bakımından, çocuğun yaşı, çocuğun üstün yararının gözetilmesi, çocuğun fiziksel, psikolojik ve duygusal gelişiminin korunması, çocuğa yönelik cinsel istismar ve ticari sömürü risklerinin önlenmesi, çocuğa ait kişisel verilerin korunmasında yüksek düzeyde gizlilik ayarları ile asgari düzeyde veri işlenmesinin sağlanması, sözleşme, kullanıcı ayarları ve veri politikaları gibi hususların çocuğun anlayabileceği şekilde sunulması hususlarını dikkate almakla yükümlü kılınmıştır. Çocuklara ait kişisel verilerin işlenmesine ilişkin olarak, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda özel bir düzenleme yer almamakla birlikte, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun yakın zamanda yayımlanan TikTok isimli sosyal medya platformuna yönelik kararında da çocuk kişisel verilerine ilişkin değinilen hususların, Kurum’un sosyal ağ sağlayıcılarına ilişkin kararı kapsamında da önem arz edeceği öngörülmektedir.
  • Sosyal ağ sağlayıcıları Türkiye’den erişen kullanıcıları doğrudan veya dolaylı şekilde etkileyen kullanıcı hesaplarına ilişkin önemli güvenlik ihlâllerinin tespitinden itibaren en geç 72 saat içerisinde bu durum hakkında Kurumu ve kullanıcıları Türkçe açık ve anlaşılır şekilde bilgilendirmekle yükümlü kılınmıştır.
  • Sahte kullanıcı hesapları ya da kullanıcı hesabının çalınması gibi durumlara ilişkin olarak da, sosyal ağ sağlayıcılarına Türkçe, açık, anlaşılır ve kolaylıkla ulaşılabilir bir başvuru mekanizması kurma ve başvuruları makul süre içinde sonuçlandırma yükümlülüğü getirilmiştir. Sosyal ağ sağlayıcıları, ayrıca, başlık etiketleri ve öne çıkarılan içeriklerin uyarı yöntemiyle kaldırılması için Kurumla iş birliği içinde etkin bir başvuru mekanizması kurmak ve söz konusu mekanizmalar hakkında Kurum’a sunacağı periyodik raporlarda bilgi vermekle yükümlü kılınmıştır.
  • Kişilerin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan içeriklerin öğrenilmesi ve gecikmesinde sakınca bulunması halinde, bu içeriği ve içeriği oluşturana ilişkin bilgileri yetkili kolluk birimleriyle paylaşma yükümlülüğü getirilmiştir.
  • Kurum tarafından sosyal ağ sağlayıcıdan kurumsal yapı, bilişim sistemleri, algoritmalar, veri işleme mekanizmaları ve ticari tutumlar dâhil bilgi talep edilmesi halinde, bildirim tarihinden en geç 3 ay içerisinde bilgi verileceği düzenlenmiştir.
  • Karar ile ayrıca, sosyal ağ sağlayıcılara, kamu güvenliğini ve kamu sağlığını etkileyen olağanüstü durumlara ilişkin kriz planı oluşturma ve Kurum’a bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
  • Temsilci belirlenmesine ilişkin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya Kurum tarafından yapılan bildirime rağmen söz konusu yükümlülüğün 30 gün içerisinde yerine getirilmemesi halinde uygulanacak idari para cezası tutarında herhangi bir değişiklik yapılmamış olup, bu halde ilgili sosyal ağ sağlayıcıya 10 milyon Türk Lirası (yaklaşık 476,300 Euro) idari para cezası uygulanacaktır.
  • Kişiler tarafından yapılan başvuruların cevaplandırılması yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde 5 milyon Türk Lirası (yaklaşık 238,168 Euro), raporlama yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde 10 milyon Türk Lirası (yaklaşık 476,300 Euro), reklam kütüphanesine ilişkin yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde 10 milyon Türk Lirası (yaklaşık 476,300 Euro) idari para cezası uygulanacaktır.
  • Karar, diğer yükümlülükler bakımından da önemli yaptırımlar içermektedir. Verilerin Türkiye’de barındırılması, çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunulması, kullanıcı haklarının korunması, can ve mal güvenliğinin korunması, kuruma bilgi verilmesi ve kriz planı oluşturulması yükümlülükleriğnden herhangi birinin yerine getirilmemesi durumunda, bir önceki takvim yılındaki küresel cirosunun yüzde üçüne kadar idari para cezası verilebileceği düzenlenmiştir.
  • İçeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının uygulanmaması halinde de, Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin, ilgili yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya altı aya kadar reklam vermesinin yasaklanmasına karar verilebileceği, bunun yanı sıra söz konusu karar yerine getirilinceye kadar internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için sulh ceza hakimliğine başvurulabileceği, 30 gün içerisinde kararın gereği yerine getirilmediği takdirde ise bu defa internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması için başvuruda bulunulabileceği düzenlenmiştir. Sosyal ağ sağlayıcı tarafından sonradan kararın gereğinin yerine getirilmesinin reklam yasağına bir etkisi olmayacak, sadece internet trafiği bant genişliğinin daraltılması tedbiri kaldırılacaktır.
  • Karar kapsamında yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya düzenlenecek idari para cezalarının ödenmemesi durumunda, Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin, ilgili sosyal ağ sağlayıcıya altı aya kadar reklam vermesinin yasaklanmasına karar verilebilecektir. Sosyal ağ sağlayıcı tarafından sonradan idari para cezası tutarının tamamen ödenmesi durumunda, reklam yasağı kaldırılacaktır.
  • Karar kapsamında verilecek reklam yasakları Resmi Gazete’de yayımlanacak olup, reklam yasağına aykırı davranan Türkiye’de mukim vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilere, 10 bin Türk Lirasından (yaklaşık 476 Euro) 100 bin Türk Lirasına (yaklaşık 4,763 Euro) kadar idari para cezası uygulanabilecektir.
  • Karar ile Kurum’a ayrıca İnternet Kanunu’na uyumun incelenmesi için sosyal ağ sağlayıcının bütün tesislerinde yerine inceleme yetkisi de tanınmıştır.
  • Sosyal ağ sağlayıcılarının, başlık etiketleri veya öne çıkarılan içerikler aracılığıyla ortam sağladığı başkasına alt yayın yoluyla işlenen suçtan, kendisine hukuka aykırı içeriğin bildirilmiş olması ve buna rağmen içeriğin bildiriminden itibaren derhal ve en geç 4 saat içinde kaldırılmamış olması durumunda söz konusu içerikten doğrudan sorumlu olacağı düzenlenmiştir.

Karar 01.04.2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir ve bir geçiş süreci bulunmamaktadır. Sosyal ağ sağlayıcıları için önemli düzenlemelerin Karar ile getirilmesi ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte ciddi yükümlülük içeren Karar dikkatle ele alınmalı ve uyum çalışmaları başlatılmalıdır.

Aslı Naz Güzel’e katkılarından dolayı teşekkür ederiz.


Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.