Türk Patent ve Marka Kurumu (“TÜRKPATENT”) tarafından Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) 6/1 maddesi uyarınca gerçekleştirilen benzerlik değerlendirmesinde genel olarak karşılaştırılan işaretlerin uzun ya da kısa olmasının, işaretler arasındaki farklılıkların ortalama tüketici tarafından fark edilmesini etkileyen unsurlardan olduğu kabul edilmekte; bu kapsamda işaretler ne kadar kısa olursa işaretleri gören ortalama tüketicilerin markalar arasındaki farklılıkları o kadar kolay algılayabildiği, işaretlerin uzun olması durumunda ise işaretler arasındaki farklılıkların algılanmasının zorlaştığı değerlendirilmektedir[1].
Kısa işaretlerin karşılaştırılmasında harf farklılıklarının veya yazım, tertip tarzının karşılaştırma konusu işaretleri farklılaştırabileceği genel olarak kabul edilmekteyse de bu her durumda işaretler arasında benzerlik bulunmayacağı anlamına gelmemektedir. Karşılaştırma yapılırken, işaretlerde yer alan ortak harflerin konumunu, yazım stili, işaretlerde kullanılan renk unsuru ya da genel konsept olarak oluşturulma şeklinin benzerlik incelemesine etkisi olabilmektedir.
Nitekim TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu güncel bir kararında[2]; itiraza konu ve kısa işaretten oluşan markanın itiraz eden tarafa ait itiraza dayanak gösterilen tek harf ve kısa işaretlerden oluşan markalar ile olan benzerliğini incelerken karşılaştırma konusu markaların genel konsept benzerliğini, markaların tüketici üzerinde genel olarak bıraktıkları izlenimi ve hatta markaların yazım tarzı nedeniyle seri marka izlenimi verme durumunu dikkate alarak kısa işaretlerin benzerliği konusunda dikkat çekici bir değerlendirmede bulunmuştur.
Bu çerçevede; itiraza konu ve düz siyah yazı karakteri ile yazılmış olan “M+Plus” ibareli marka başvurusu ile itiraz sahibinin itirazına dayanak gösterdiği “M”, M1“, “M Sport”, “M Performance”, “M Motorsport”, ”M” (Şekil), “M Series” ibareli markalarının ortak olarak “M” harfini içermesi, ilaveten kullanılan yan ibarelerin yazım tarzı dolayısıyla seri marka izlenimi verme hususu dikkate alınarak bu markaların bütün olarak ortaya çıkardığı izlenim bakımından benzer markalar olduğu değerlendirilmiş ve markaların kapsamındaki malların da ayniyet ve yüksek benzerliği dikkate alınarak itiraza konu marka başvurunun önceki tarihli markalarla karıştırılma ihtimaline neden olacağı gerekçesiyle SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Anılan kararında; TÜRKPATENT’in kısa markalar arasında ufak farklılıkların markaların benzerliğini ortadan kaldırmaya yeterli olacağı yönündeki genel ve neredeyse yerleşmiş görüşünden ayrıldığı ve çok daha geniş bir yaklaşım benimsediği görülmektedir. Kararda önceki tarihli markaların oluşturulma şekli ve seri marka oluşturma tarzı dikkate alınmıştır. Markaların bütün olarak tüketici üzerinde bırakacağı izlenim üzerinde durulmuştur. Gerek kısa markaların benzerliğinin değerlendirilmesi gerekse markaların genel görünüm itibariyle benzerliğinin ve seri marka izlenimi verme ihtimalinin değerlendirilmesi bakımından öne çıkan emsal nitelikte bir karar olduğu düşünülmektedir.