Türkiye Hukuk Bülteni - Mayıs 2018

Mart ayının sonunda vergi hukuku açısından oldukça önemli iki kanun kabul edildi. Yapılan düzenlemelerden bazılarının amacı mevcut uygulamada tereddüt oluşturan bazı durumları açıklığa kavuşturmakken, bazı düzenlemeler ise yatırımları kolaylaştırmayı amaçlamaktadır.

Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirket yöneticisi, mesleki hayatı boyunca çeşitli türde cezai sorumlulukla karşı karşıya kalabilir. Bu makale, bir yöneticinin karşılaşabileceği ceza hukuku ile ilişkili olan olası risklere genel bir bakış sunmayı amaçlamaktadır.

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile Yargıtay’ın mülga 556 sayılı KHK dönemindeki içtihatlarıyla ortaya çıkan “tescilli markanın kullanımı tecavüz teşkil etmez” savunması ortadan kalkmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen Mart 2018 tarihli karar ile tescilli markanın kullanımının ihtiyati tedbir yolu ile engellenebileceği teyit edilerek, bu değişiklik desteklenmiştir.

6112 sayılı Radyo Ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’da (“RTÜK Kanunu”) da değişiklik öngören Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (“Kanun”) 27 Mart 2018 tarihli ve 30373 sayılı 2. mükerrer Resmî Gazete’de yayınlandı.

27 Mart 2018 tarih ve 30373 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan düzenleme ile “Yayın Hizmeti Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik” te değişikliğe gidilmiştir. Söz konusu değişiklik ile 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Yayın Hizmetlerinde Ticarî İletişim” başlıklı 9. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “Genel beslenme diyetlerinde aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen gıda ve maddeler içeren yiyecek ve içeceklerin ticarî iletişimine, çocuk programlarıyla birlikte veya bu programların içinde yer verilemez.” hükmünün nasıl uygulanacağı netleştirilmiştir.