- Aylık Bülten
- Kasım 2022
Türkiye Hukuk Bülteni - Kasım 2022
Türkiye'de Çerez Uygulamaları
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (“Kurum”) tarafından yayınlanan 20 Haziran 2022 tarihli Çerez Uygulamaları Hakkında Rehber (“Rehber”) ile internet sayfası işleten tüm veri sorumluları için pratik tavsiye dokümanı oluşturulmuş ve veri sorumlularının doğru hukuki sebeplere dayanarak veri işlemeleri, uygun şekilde aydınlatma yapabilmeleri ve hukuka uygun rıza almaları açısından yönlendirici nitelikte iyi uygulamalar Rehber’de yer almıştır.
Çalışanların İşyeri Huzurunu Bozan Uygunsuz Davranışları Fesih Sebebi Midir?
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-d maddesi uyarınca işçinin işverene veya onun aile üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması haklı fesih sebebi teşkil etmektedir.
Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar’da Değişiklik
Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar’da (“Karar”) Değişiklik Yapılması Hakkında 6365 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 9 Kasım 2022 tarihli 32008 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
İlaç Patentleri Açısından Delil Tespitinin İhtiyati Tedbir Hakkını De Facto Olarak Ortadan Kaldırma Tehlikesi
Hukukumuzda düzenlenen geçici hukuki koruma tedbirlerinden en önemlilerinden bir tanesi olan delil tespiti, ispat faaliyetine yardımcı olacak delillerin koruma altına alınmasını sağlayan bir müessesedir.
TÜRKPATENT’in Tanınmış Marka Kaydı Uygulaması Hakkında Önemli Gelişme
2020 yılında Yargıtay, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun (“TÜRKPATENT”) tanınmış markaların kaydı için sicil oluşturma yetkisinin olmadığına karar vermişti. (Bu kararın marka sahipleri bakımından olası yansımalarını tartıştığımız yazımız için bakınız: https://gun.av.tr/tr/goruslerimiz/makaleler/taninmis-marka-sicilinde-ikilem-devam-ediyor)
Yargıtay’ın Arama ve Elkoyma Kararlarına İlişkin Yakın Tarihli Kararı, Sulh Ceza Hakimliklerinin Olumsuz Kararlarına Karşı Hak Sahiplerinin Elini Güçlendiriyor
Her ne kadar taklit ürünlere karşı ceza şikayetleri yolu ile savaşmak ülkemizde genel anlamda çok etkili bir yöntem de olsa, özellikle son senelerde pratikte birçok Sulh Ceza Hakimliği arama ve el koyma kararları konusunda çekimser davranmaktadır. Bir süredir bu konuda en çok sorunun yaşandığı İstanbul Adliyesi ise, yetki alanı nedeniyle marka sahipleri yönünden birçok kritik konumu - örneğin; Kapalı Çarşı, Taksim, Tahtakale vs - kapsamakta ve marka sahiplerinin haklarını koruma çabaları anlamında oldukça önem arz etmektedir.