Polo Oyuncusu Jokeye Karşı – Güncel Tarihli Markalar Dairesi Başkanlığı Kararı Analizi
Türk Patent ve Marka Kurumu Markalar Dairesi Başkanlığı (“MDB”)[1], şekil markalarının benzerliği ve tanınmış marka argümanının öncelikli tartışma konusu olduğu bir uyuşmazlıkta, yakın tarihli kararı ile kullanım ispatı talebine üzerine sunulan delillerin dosyanın başarı şansı bakımından kritik öneme sahip olduğunu ortaya koymuştur.
Aşağıda görsellerine yer verilen, 25. sınıfta tescili talep edilen bir şekil marka başvurusuna karşı itiraz sahibi tarafından başta karıştırılma ihtimali, tanınmış marka argümanı ve başvurunun kötüniyetle gerçekleştirildiği hususlarını ön plana çıkararak itiraz edilmiş ve itiraza bir kısmı 25. sınıfta da tescilli itiraz sahibinin önceki tarihli şekil ve şekil+ kelime markaları gerekçe gösterilmiştir.
|
|
![]() |
|
İtiraza Konu Edilen Marka Başvurusu |
İtiraza Gerekçe Gösterilen Markalar |
İtiraza karşı görüşte itiraz sahibinin tescilden itibaren 5 yıllık süresi dolmuş markaları bakımından kullanım ispatı talep edilmiş, karıştırılma ihtimali bakımından itiraza konu marka başvurusu jokey şeklini ihtiva ederken itiraza gerekçe markaların atlı polo oyuncusu şeklini ihtiva ettiği, söz konusu spor dalları arasındaki farklılıklar bunların görsellere yansımaları ile ele alınmış, bu kapsamda örneğin:
- bir görselde polo sopası ve vuruş için binicinin sopayı savurması/manevrası mevcutken diğerinde bu unsurların yer almaması,
- at kuyruk kısımlarının binicilikte serbest iken diğerinde bağlı ve kısa olması,
- birinde gem bulunurken diğerinde bulunmaması gibi detaylıca tartışılmış ve görsel unsurların genel görünüm olarak birbirinden farklılaştığı aktarılmış
ve benzer şekilleri ihtiva eden markalar bakımından yabancı fikri mülkiyet ofislerinin markaları benzer bulmadığı kararlar vurgulanmıştır. Dahası bu farklı aktivite türlerinde ilgili giyim/aksesuar ürünleri bakımından ilgili ortalama tüketicinin dikkat seviyesi daha yüksek olduğundan karıştırılma ihtimali doğmayacağı vurgulanmıştır. Buna ek olarak itiraz sahibi ile benzer şekilleri kullanan markaların aynı sektörde uzun zamandır halihazırda zaten varlık gösterdiği aktarılmıştır.
İtiraz sahibi tarafından sunulan kullanım delillerinin kullanımın ispatlanması gereken tarih aralığını kapsamadığı ve sunulan faturaların ilgili ürünlerle eşleştirilmemesi nedeniyle hangi markaların kullanımının ispatladığını göstermediği tespit edilmiş ve MDB tarafından da itiraz sahibi tarafından sunulan kullanım delillerinin yetersiz olduğu değerlendirilerek kullanım ispatı talebine açık markalar karıştırılma ihtimalinin incelenmesinde dikkate alınmamıştır.
İtiraz sahibinin kullanım ispatı talebine açık olmayan markaları bakımından ise MDB, itiraz sahibinin esaslı kelime unsurunu içeren diğer markalarını değil ancak "
" şekil markası bakımından markaları benzer bulmuş fakat yukarıda aktarılan ve markaları farklılaştıran unsurlara dair hiçbir değerlendirme gerçekleştirmemiştir. Bununla birlikte ilgili markanın 25.sınıfı kapsamadığını; mal ve hizmetlerin benzer olmadığını değerlendirerek karıştırılma ihtimali bulunmadığını ifade etmiştir. Ayrıca itiraz sahibinin "
" markası için Türk Patent ve Marka Kurumu (“TÜRKPATENT”) nezdinde tanınmış marka kaydı mevcut olsa da bu markanın da “kelime + şekil” unsurundan oluşması sebebiyle kelime unsurunun ağır basacağını değerlendirerek karıştırılma ihtimali bulunmadığını tespit etmiş ve itirazı SMK 6/1 kapsamında reddetmiştir. MDB kararında detaylı gerekçelendirmeye gitmeksizin, diğer itiraz argümanlarının yanı sıra, tanınmış marka olmaya dayalı olarak gerçekleşen itiraz argümanı bakımından da şartların oluşmadığına kanaat getirmiştir.
Nitekim itiraz sahibinin kelime unsuru ihtiva etmeyen şekil markaları bakımından, uygun tarih aralığında ve ilgili marka ile ilişkilendirmeyi sağlayabilecek başta fatura türünden delilleri dosyaya sunamamış olması Kurumun değerlendirmesini doğrudan doğruya etkilemiştir.
Görüleceği üzere sadece tanınmış marka kaydının bulunması doğrudan doğruya yeterli olmamakta; bu marka bakımından da baskın unsura göre değerlendirme gerçekleştirilmekte ve yine bu tanınmış markanın şekil unsuru da ihtiva etmesi halinde fiiliyatta hangi şekilde kullanımının gerçekleştiğinin ortaya konulması dosyada benzerlik değerlendirmesinde önem taşımaktadır.
MDB’nin bu kararında, her ne kadar tanınmış marka kaydı bulunan marka itiraza konu başvuru ile baskın kelime unsuru ihtiva etmesi sebebiyle zaten benzer bulunmamış olsa da; itiraz tarihine kadar tanınmışlığı gösterir delillerin ve kullanım gerçekleşme şekline dair delillerin sunulmamış olmasının da ilgili karar bakımından belirleyici olduğu değerlendirilmektedir. Nitekim Yargıtay güncel olarak tanınmışlığın dinamik bir süreç olduğu ve her bir somut olayda ayrıca kanıtlanması gerektiği görüşündedir. TÜRKPATENT de 8 Nisan 2025 tarihinde yayınladığı duyuru ile güncel Yargıtay kararları ışığında Kuruma yapılacak yayıma itiraz taleplerinde, tanınmışlık tespitinden yayıma itiraz tarihine kadar olan süreçte tanınmışlığın devam ettiğini gösterir bilgi ve belge sunulması gerektiğini vurgulamıştır.
İlgili MDB kararı henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte, şekil markalarının benzerlik değerlendirmesi, kullanım ispatı delillerinin usulüne uygun sunumunun önemi ve tanınmış markaya dayalı gerçekleşen itirazların değerlendirme kriterleri bakımından yol gösterici olarak değerlendirilmektedir.

