Teknik Fonksiyon Telif Korumasına Engel Mi?

Makaleler -

Günlük kullanıma yönelik, teknik fonksiyonu da bulunan, ürünlerin görünüm özelliklerinin telif korumasından yararlanıp yararlanmayacağı son yıllarda tartışılan bir konu haline gelmiş ve Avrupa Birliği Adalet Divanı (Divan) kararlarında da kendine yer bulmaya başlamıştır. Divan’ın 11 Haziran 2020 tarihli ve C-833/18 sayılı SI, Brompton Bicycle Ltd ve Chedech/Get2Get kararında teknik fonksiyonu olan ürünlerin görünüm özelliklerinin telif korumasından ne şekilde yararlanabileceği değerlendirilmiştir.

Karara konu uyuşmazlık tasarımcı SI ve onun kurmuş olduğu Brompton Bicycle Limited Şirketi tarafından 1987’den beri aynı formda üretilerek satışa sunulan katlanmış, katlanmamış ve destekli olarak ayakta durduğu olmak üzere 3 farklı pozisyona ayarlanabilir Brompton bisikletlerinin görünüm özelliklerinin, Get2Get tarafından Chedech isimli bisikletlerinde kopyalandığı ve böylece telif hakkına tecavüz yarattığı iddiasından kaynaklanmıştır.

Brompton Bisikleti

Chedec Bisikleti

Bu uyuşmazlık Yerel seviyede Belçika Mahkemesi nezdinde başlamış ve teknik fonksiyondan kaynaklı görünüm özelliklerine, somut olayda Brompton bisikletinin görünüm özelliğine, telif korumasının sağlanıp sağlanmayacağı ve teknik fonksiyondan kaynaklanma halinin hangi ölçülerle değerlendirileceği hususlarının tartışılmış ve Yerel Mahkeme tarafından bu hususların değerlendirilmesi ve yorum kararı verilmesi için Divan’a başvurulmuştur.

Divan konuyu 2001/29 sayılı Bilgi Toplumunda Telif Hakları ve Bağlantılı Hakların Bazı Yanlarının Uyumlaştırılmasına İlişkin Direktif ‘in, görünüm özellikleri en azından bir kısmıyla da olsa teknik bir sonucu sağlamak için gerekli olan ürünler bakımından uygulanıp uygulanmayacağı olarak tespit etmiş ve sektör açısından önemli tespitlere yer vermiştir.

Kararda özet olarak, görünüm özellikleri münhasıran teknik fonksiyondan kaynaklanan ürünler için telif korumasının mümkün olamayacağı, ancak görünüm özellikleri en azından bir kısmıyla da olsa teknik fonksiyondan kaynaklanan ürünler bakımından, orijinallik ve objektif olarak algılanma şartlarının varlığı halinde telif korumasının sağlanabileceğini belirtilmiştir. Divan orijinallik kriterinin değerlendirmesinde, telif koruması talep edilen ürünün, sahibinin serbest ve yaratıcı tercihlerinin dışa vurumu olmak suretiyle, hususiyetini yansıtıp yansıtmadığının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Teknik fonksiyonun orijinallik kriterinin değerlendirmesine etkisi bakımından ise, ürün görünümünün meydana getirilişi yaratıcı serbestîye yer bırakmaksızın teknik hususlar, kurallar veya diğer kısıtlamalar tarafından dikte edilmişse, orijinallik kriterini taşımayacağı yani ürünün telif korumasından yararlanmayacağı açıkça ifade edilmiştir. Divan’a göre ürünün yaratılmasındaki dış ve sonraki faktörlerden bağımsız olarak, ürün tasarlandığı esnada var olan ve somut olayın tüm yönleri dikkate alınarak orijinallik kriterinin sağlanıp sağlanmadığı değerlendirilmeli ve buna göre karar verilmelidir.

Sonuç olarak Divan’ın günlük kullanıma yönelik bisiklet gibi ürünlerin görünüm özellikleri bakımından da orijinallik şartının sağlanması halinde teknik fonksiyonun telif korumasına engel olmayacağını belirttiğini görmekteyiz.

Türk Hukuku’nda da Yargıtay tarafından benzer şekilde, teknik fonksiyonun ürünün bütününe mi yoksa bir kısmına mı etki ettiğinin, yaratıcısının yaratma alanının teknik fonksiyon nedeniyle kısıtlanıp kısıtlanmadığının ve ürünün bir bütün olarak özgünlüğünü koruyup korumadığının incelenmesi gerektiği vurgulanmakta olup, yaratılan fikri ürün bir bütün olarak özgün olduğu sürece, teknik fonksiyonun onun eser niteliğini ortadan kaldırmayacağı ifade edilmektedir.

Öte yandan, Türk Hukuku’nda, bir ürünün özgün olması tek başına yeterli değildir ve bunun aynı zamanda FSEK’te sınırlı olarak sayılan ana kategorilerden birine dahil olması gerekmektedir. Buna ek olarak FSEK, diğer eser türlerinden farklı olarak, ürün tasarımlarının dahil olduğu güzel sanat eserleri açısından estetik değere sahip olma şartını da aramaktadır. Yargıtay’ın da estetik değer şartını incelerken genellikle eşşiz ve tek olma kriterini uyguladığı ve bunu günlük kullanımın ötesinde, sanatsal bir faaliyet sonucunda estetik duygusuna hitap etmek amacıyla yaratılmış olan ürünlerin telif korumasından yararlanabileceği şeklinde yorumladığı görülmektedir.

Sonuç olarak, her ne kadar Türk Hukuku’nda da teknik fonksiyonun tek başına telif korumasına engel olmayacağı söylenebilir ise de, somut olaydaki gibi ürün tasarımlarının telif korumasından faydalanabilmesi için özgün olmasının yanı sıra estetik değere de sahip olması gerekebilmektedir.


Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.