Dijital teknolojiler, pek çok alanı olduğu gibi basılı yayın sektörünü de etkilemeye ve dönüştürmeye devam etmektedir. Nitekim Avrupa Birliği (“AB”) Komisyonu’nun 2021 yılında yapmış olduğu anket sonuçları uyarınca AB’deki 16-74 yaş aralığındaki internet kullanıcılarının %72'sinin çevrim içi haber siteleri, çevrim içi gazeteler ve dergileri takip ettiğini ortaya koymuşken bu yüzdenin son yıllarda daha da yükselmiş olduğunu tahmin etmek güç değildir.
Bu gelişmeler kapsamında Dijital Tek Pazar Telif Hakları Direktifi (“Direktif”), AB tarafından dijital çağın beraberinde getirdiği yeni zorlukları daha etkin bir şekilde aşmak üzere telif hakkı yasalarını iyileştirmek amacıyla kabul edilmiştir. Direktif, AB üye ülkeleri arasında telif hakkı düzenlemelerinde bir yeknesaklık yaratmayı ve bunları dijital çağın gerekliliklerine daha uygun hale getirmeyi amaçlamıştır. Bu kapsamda Direktif, geçen sene yayınladığımız yazımızda da aktardığımız üzere, içerik yaratıcılarının ürettikleri içeriğin çevrim içi kullanılması için lisans sözleşmesi yapma hakkı ve adil ücret hakkı konularında düzenlemeler barındırmakta ve çeşitli tartışmalara konu olmaktadır. Nitekim başta Almanya, Macaristan ve Hollanda olmak üzere, pek çok AB ülkesi ulusal hukuklarında gerekli düzenlemeleri yapmışlardır.[1] Ancak AB genelinde yeknesak bir bakış açısı ve uygulamanın oturtulmasının zaman alabilecek bir süreç olduğu belirtilmektedir.
Yasal düzenlemelere ilişkin durum bu yönde seyretmekle birlikte uygulamada ise sektördeki aktörlerin geçen yıl olduğu gibi bu sene de hak sahipleri ile müzakereler gerçekleştirmeye devam ettiği görülmüştür. Bu bağlamda, Kanada, Avustralya ve çeşitli AB ülkelerinde internet servis sağlayıcıları ile haber yapımcıları arasındaki müzakereler basına yansımış, bunlar içerisinde Google’ın Kanada ile gerçekleştirdiği görüşmelere doğrudan Kanada hükümeti taraf olmuştur. Görüşmeler sonucunda Google, çok çeşitli haber yayıncılarına yılda 100 milyon Kanada doları nakit katkıda bulunmayı kabul etmiştir.[2] Söz konusu fonun 63%’ü yayıncılara ve %30’u özel yayıncılara tahsis edilirken devlet yayıncıları ise %7 ile sınırlandırılmıştır.
Öte yandan, yapay zeka alanındaki gelişmeler de haber ajansları ve gazeteciler ile yapay zeka şirketleri arasında içerik sahipliği ve telif hakları konularında yeni sorunlara yol açmaktadır. Nitekim yapay zeka algoritmalarını eğitmek için kullanılan veriler genellikle büyük miktarda metin, haber ve içeriği içermektedir, dolayısıyla bu içeriklerin telif hakları konusunda çeşitli uyuşmazlıklar bulunmaktadır. Örneğin 2023’ün son günlerinde New York Times gazetesi, içeriklerinin izinsiz kullanılarak telif haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile OpenAI ve Microsoft şirketleri aleyhine dava açmıştır.[3] İlgili yapay zeka şirketlerinin ise eğitim verisi olarak kullandıkları bu verilerin adil kullanım kapsamında sayılması gerekeceği yönünde savunmalarda bulundukları görülmekteyse de burada nasıl bir değerlendirme gerçekleştirilmesi gerekeceği mahkemelerin bu türden davalarda verecekleri kararlar ile netleşebilecektir.
Türkiye ise bu konularda henüz nihai bir yasalaşma sürecine gidememiş olsa da, yayıncıların içeriklerinin dijital platformlarda kullanımından kaynaklanan telif haklarına ilişkin taslak mevzuat çalışmaları devam etmektedir. TBMM Dijital Mecralar Komisyonu "Dijital Telif Yasası" üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü, Anadolu Ajansı ve diğer paydaşlarla görüşmelerin sürdüğünü belirtmektedir. Ayrıca, Komisyon Başkanı, Google yetkililerini tekrar Komisyona davet edeceklerini ve Türkiye'de Avrupa Birliği normlarının uygulanması konusunda müzakereler yürüteceklerini ifade etmiştir. [4]