Çevreye ilişkin beyanlar içeren reklamlar bakımından yakın tarihe kadar özel bir düzenleme bulunmamaktaydı. Reklam Kurulu, bu reklamlara ilişkin değerlendirmelerini Reklam Yönetmeliği’nde yer alan, reklamların tüketicilerin çevre konusundaki duyarlılığını ya da bu alandaki olası bilgi eksikliğini istismar edecek biçimde yapılamayacağını düzenleyen hükme dayanarak yapmaktaydı.
Örneğin Reklam Kurulu 2022 Ekim ayında verdiği bir kararında, bir ulaşım şirketinin sosyal medya hesabında yaptığı reklamlarında şirketin paylaşım tarihine kadar 250 bin ağaca eşdeğer CO2 emisyon tasarrufu sağladığı ifadelerine yer verildiğini tespit etmiş ve şirketin çevresel etki konusundaki reklamlarda kullanılabilecek beyan ve iddialara ilişkin olarak mevzuatta yer alan ispat yükümlülüklerine uygun hareket etmediğini ve tüketicilerin çevre konusundaki duyarlılığını ya da bu alandaki olası bilgi eksikliğini istismar edecek biçimde tanıtımlarda bulunduğunu değerlendirmiştir. Kurul, buna istinaden anılan reklamlara ilişkin durdurma cezası verilmesine karar vermiştir.
Bununla birlikte Kurul yine 2022 Ekim ayında verdiği bir başka kararında bir havayolu şirketinin “Ülkemizin ve Bölgemizin En Yeşil Hava Yolu Olma Hedefimizle, Uçuş Kaynaklı Karbon Emisyon Yoğunluğumuzu 2030’a Kadar %20 Azaltıyoruz!” şeklindeki tanıtımlarının, şirketin gelecek hedefleriyle ilgili olduğu ve anılan hedefin şirkete ait açık ve doğrulanabilir bir stratejiye dayandırıldığının anlaşılması sebebiyle anılan beyanlarda reklam mevzuatına aykırı bir hususun bulunmadığına kanaat getirmiştir.
2022 Aralık ayında ise Reklam Kurulu tarafından Çevreye İlişkin Beyanlar İçeren Reklamlar Hakkında Kılavuz yayınlanmıştır. Kılavuz’da bir yandan çevresel beyan içeren reklamlara ilişkin detaylı düzenlemeler yer almakta, bir yandan da bu düzenlemeler uyarınca reklamların ne şekilde olması gerektiği örnekler verilerek tarif edilmektedir. Kılavuz’da öne çıkan düzenlemeler uyarınca;
- Reklamlarda “yeşil”, “sürdürülebilir”, “eko”, “çevre dostu” gibi genel nitelikteki kavramların açıklama yapılmadan ya da mal ve hizmetlerin çevreye etkilerine ilişkin tüketiciler nezdinde belirsizliğe neden olacak şekilde kullanılmaması gerekmektedir.
- Çevresel beyanların ne ile ilgili olduğu, ne için ve nasıl kullanıldığı, ürünün yaşam döngüsünün tümüne ya da bir bölümüne yönelik olup olmadığına ilişkin bilgilere reklamlarda yer verilmelidir.
- Bir mal veya hizmetin ya da reklam verenin ilgili mevzuatı gereği uyması gereken yasal süreçler ve sağlaması gereken standartlara veya hâlihazırda kullanılmayan süreçlerin veya bileşenlerin kullanılmamasına ilişkin çevresel beyanlar, o mal veya hizmetin, sürecin veya firmaların rakip ve muadillerinden farklı ya da daha üstün olduğu algısı oluşturacak biçimde kullanılamaz.
- Mal veya hizmetlerin gelecekte hedeflenen çevresel etkilerine ilişkin beyanların, yalnızca kamuya açık ve doğrulanabilir bir strateji belgesinde yer verilmesi halinde reklamlarda kullanılabilir.
- Reklamlarda yer verilen karşılaştırma niteliğindeki çevresel beyanlarda yapılan karşılaştırmanın içeriği özellikle reklam verenin kendisine ait aynı marka ve içerikte önceki ürünüyle mi yoksa rakiplerinin ürünleriyle mi karşılaştırma yaptığının açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
- Reklamlarda çevre kirliliği veya aşırı atık birikmesine yol açacak tüketici davranışlarını önemsiz gibi gösteren, geri dönüştürülebilir olmayan ambalajlara özendiren, tüketicileri, hareketlerinin olumsuz çevresel etkilerini görmezden gelmeye yönlendiren, uygunsuz atık atmayı özendiren veya hoş gören sürdürülebilir tüketim anlayışından uzak iletişimlerden kaçınılması gerekmektedir.
Reklam Kurulu’nun anılan Kılavuz’u yayımlamasında son dönemde çevresel beyan içeren reklamların sayısında yaşanan ciddi artış etkili olmuştur. Bu tür reklamların tüketiciler nezdinde yarattığı hassasiyet ve çevre üzerindeki ciddi etkisi dikkate alınarak hazırlanan Kılavuz’un reklam verenlere ve Reklam Kurulu’nun uygulamasına ve istikrarlı bir uygulama geliştirilmesine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.