Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Açık Rıza (2)
Açık rıza belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirilmeye dayanan ve özgür iradeyle açıklanan rıza olarak tanımlanmaktadır. Söz konusu tanım, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında her türlü rızanın yeterli olmayacağını öngörmektedir. Veri sahibi, ne için rıza verdiğini bilmeli ve rızasını açık bir biçimde ifade etmelidir. Örneğin, Türkiye’de İngilizce bilmeyen kişilerden İngilizce dilinde alınacak rıza açık rıza sayılmayacaktır. Dahası, zımni rıza Kişisel Verilerin… »
Anayasa Mahkemesi’nin Çalışanların Yazışmalarının Denetlenmesine İlişkin Son Kararı
Anayasa Mahkemesi, 28 Aralık 2021 tarihli ve 2018/34548 başvuru numaralı kararı[1] ile, işveren tarafından çalışanların WhatsApp adlı mesajlaşma programını kullanarak yaptığı yazışmaların incelenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin feshedilmesini özel hayata saygı hakkı ile haberleşme kapsamında ele almıştır. Söz konusu kararda, başvurucunun özel kullanımı amacıyla bilgisayarına kurduğu ve arkadaşlarıyla özel mesajlaşmalar gerçekleştirdiği WhatsApp adlı… »
Kişisel Verilerin Üçüncü Kişilere Aktarımı
Veri sahibinin açık rızası alınmış ise veya söz konusu aktarım için öngörülen diğer hukuki sebeplerden biri geçerli ise özel nitelikli kişisel veriler ve özel nitelikli olmayan kişisel veriler üçüncü kişilere aktarılabilir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda üçüncü kişinin tanımı yer almamaktadır. Bu nedenle, herhangi bir kişi veya teşebbüs (veri sorumlusu ve veri sahibi dışında) üçüncü kişi sayılabilir. Bu da özellikle veri sorumluları ve veri işleyenler arasında… »
Kişisel Verilerin Yurt Dışına Aktarımı
Kanun’un 9. maddesi uyarınca, kişisel veriler yurt dışına, yalnızca (i)ilgilinin açık rızası alınması koşuluyla yahut (ii) Kanun’un 5/2 veya 6/3 maddelerinde ifade bulan yasal sebeplerinin bulunması (açık rıza haricinde) ve kişisel verinin aktarılacağı yabancı ülkede yeterli korumanın bulunması şartlarının bir arada bulunması durumlarında aktarılabilmektedir. Bu düzenlemeye rağmen yeterli korumanın bulunduğu ülkeler hâlihazırda Kurum tarafından ilan edilmiş olmadığından… »
2021 Yolsuzluk Algı Endeksi’nin Özel Sektörde Yansımaları
Yolsuzluk ifadesi genellikle görev kapsamında yer alan yetkilerin kişisel menfaat için kötüye kullanılması olarak tanımlanmaktadır. Yolsuzluk neticesinde kamusal güven ortadan kalktığı gibi ülkelerin potansiyellerini açığa çıkarmaları da engellenir. Bu konuda yapılan birçok çalışma, yolsuzluk ile sürdürülebilir ekonomik büyüme arasında negatif bir korelasyon olduğuna işaret etmektedir. Sağlıklı bir girişim, yatırım ve ekonomik büyüme ortamı, en temelde şeffaflık ve hesap… »
Veri İhlali Bildirimi
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, veri sorumlularının ilgili veri ihlalinden haberdar olunur olunmaz mümkün olan en kısa sürede Kurul’a ve ilgili veri sahibine bilgi vermesini gerekli kılmaktadır. 24 Ocak 2019 tarihli ve 2019/19 sayılı kararında Kurul, veri ihlali durumlarında uygulanacak kurallar ve izlenecek prosedürleri açıklığa kavuşturmuştur. Kurul, ihlal bildirimlerinin zamanlaması bakımından GDPR’ın yaklaşımını benimsemektedir ve Kişisel Verilerin Korunması… »