Görüşlerimiz

Paydaşlarımızı ve müvekkillerimizi Türkiye'deki yasal gelişmeler hakkında güncellemek için bilgi ve uzmanlığımızı paylaşıyoruz.

TÜRKPATENT’in Tanınmış Marka Kaydı Uygulamasında Son Gelişmeler

2020 yılında Yargıtay, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun (“TÜRKPATENT”) tanınmış markaların kaydı için sicil oluşturma yetkisinin olmadığına karar vermiş ve bu kararın marka sahipleri bakımından olası yansımalarını da daha önce ilgili yazımızda değerlendirmiştik. (https://gun.av.tr/tr/goruslerimiz/makaleler/taninmis-marka-sicilinde-ikilem-devam-ediyor) Akabinde Yargıtay'ın 05.02.2020 tarih ve 2019/2980 E.-2020/991 K. sayılı kararı, ilk derece mahkemesinin bu karara uymasıyla… »

Türk Patent ve Marka Kurumu Nezdinde Marka İptal Prosedürü

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesine kadar marka haklarına ilişkin olarak prosedürler mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (“KHK”) ile yürütülmekteydi. Marka hakkının son bulması hallerinden olan “iptal” müessesi ise her iki mevzuatta da yerini bulmakla beraber, KHK’da yer alan markanın iptali şartlarını düzenleyen 14. Maddenin, Anayasa Mahkemesi’nin 14/12/2016 tarih, E. 2016/148 ve K.… »

Kısmi Zafer, Gerçek Zafer Midir?

2022 yılında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (“BAM”) Türk Patent ve Marka Kurumu (“TÜRKPATENT”) Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (“YİDK”) kararının iptaline ilişkin Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf talebi üzerine önemli bir karar verdi. Söz konusu kararda TÜRKPATENT nezdindeki yayıma itiraz sürecinde itiraz gerekçelerinden birinin reddine karşı YİDK nezdinde itiraz sahibi tarafından bir başvuru yapılmamışsa (karar itiraz sahibinin lehine dahi olsa), reddedilen bu… »

Üç Boyutlu Markalara Dair Hakların Öne Sürülmesi

Yargıtay, 2022 yılında verdiği bir karar ile üç boyutlu bir markanın (aşağıda gösterilen), taklit ürünler üzerinde çanta kilidi olarak kullanılmasının, marka sahibinin haklarını ihlal edeceğini ve sanığın bu üç boyutlu şeklin bir marka olduğunu bilmesi gerektiğini değerlendirmiştir. Emsal karara konu uyuşmazlık, üç boyutlu marka sahibinin, kendisine ait markanın taklit ürünler üzerinde kullanıldığı gerekçesi ile bir ceza şikâyeti sunması ile başlamıştır. Sunulan şikâyetin… »

El Koyulan Ürün Sayısının Çok Az Olduğu Hallerde, Salt Bu Gerekçeyle Sanık Hakkında Beraat Kararı Verilebilir Mi?

Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) 29. maddesinde sayılmış olup, 29/1(c) hükmü “Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle ... tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak...” fiillerini de tecavüz fiilleri arasında saymıştır. Kanun metninde “ürünler” şeklinde… »

BTK’dan Sosyal Ağ Sağlayıcılarına İlişkin Yeni Düzenleme

Sosyal ağ sağlayıcı tanımı ilk kez 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da (“İnternet Kanunu”) yapılan ve 01 Ekim 2020 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikte yer almış ve sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik bir takım düzenlemeler getirilmişti. Sosyal ağ sağlayıcılarına getirilen yükümlülükler ve uygulanacak yaptırımlar hakkında daha detaylı düzenlemelere duyulan ihtiyaç… »

NFT ve Marka İlişkisi

NFT’ler 2022 yılında da diğer alanlarda olduğu gibi marka hukuku alanında etkisini sürdürmüş, farklı sektörden pek çok şirketin markalarını Metaverse evrenine taşıması ve NFT koleksiyonları çıkarması, NFT’ler için yapılan marka başvurularının sayısını[1] daha da artırmıştır. Bu alanda yaşanan yoğun talebe ve ihtiyaca bağlı olarak Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO), NFT’lerin marka olarak tescilinde, hangi sınıf mal/hizmetler kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği… »

.Tr Uzantılı Alan Adlarında Yeni Bir Dönem – ve Çözüm Bekleyen Yeni Bir Mesele

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (“ODTÜ”) nezdinde kurulan Nic.tr (".tr" Alan Adları Yönetimi) 1991 senesinden bu yana “.tr” alan adlarının yönetimini ve bu alan adları ile ilgili uyuşmazlık çözüm süreçlerini kendi bünyesinde yürütmekteydi. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 35. maddesi ve İnternet Alan Adları Yönetmeliği uyarınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK”) nezdinde kurulan TRABİS (“.tr” Ağ Bilgi Sistemi) 14 Eylül 2022 tarihinde faaliyete geçti ve… »

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu

7 Nisan 2016 tarihinde, kişisel verilerin korunmasına ilişkin özel kanun olarak Türkiye’de 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) yürürlüğe girmiştir. Kanun, Türkiye’deki mevzuatı AB mevzuatı ile uyumlaştırmaya yönelik atılmış bir adım olup, verilerin korunmasına ilişkin 95/46/EC sayılı Direktif (“Veri Koruma Direktifi”) esas alınarak hazırlanmıştır. Kanun, Veri Koruma Direktifi’ne büyük ölçüde benzerlik göstermekle birlikte, Kanun hazırlığında Genel Veri… »

Kişisel Verilerin Hukuka Uygun Olarak İşlenmesi

Kişisel veriler aşağıdaki hukuki sebeplere dayanılarak işlenebilir: Veri sahibinin açık rızasının bulunması; Kanunlarda açıkça öngörülmesi; Fiili imkansızlık nedeniyle rızası alınamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin veya bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması; Bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin… »

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Açık Rıza

Açık rıza belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirilmeye dayanan ve özgür iradeyle açıklanan rıza olarak tanımlanmaktadır. Söz konusu tanımdan anlaşılacağı üzere, Kanun, belirli bir konu ile sınırlandırılmayan ve ilgili işlemle sınırlı olmayan “battaniye rızalar” olarak da ifade edilen genel nitelikteki rızaların hukuken geçerli olmayacağını düzenlemektedir. Örneğin “her türlü veri işleme faaliyetine izin veriyorum” gibi belirli bir konu ve faaliyet ile sınırlı olmayan bir… »

Kişisel Verilerin Üçüncü Kişilere Aktarımı

Veri sahibinin açık rızası alınmış ise veya söz konusu aktarım için öngörülen diğer hukuki sebeplerden biri geçerli ise özel nitelikli kişisel veriler ve özel nitelikli olmayan kişisel veriler üçüncü kişilere aktarılabilir. Kanun’da üçüncü kişinin tanımı yer almamaktadır. Bu nedenle, herhangi bir kişi veya teşebbüs (veri sorumlusu ve veri sahibi dışında) üçüncü kişi sayılabilir. Bu da özellikle veri sorumluları ve veri işleyenler arasında gerçekleştirilen aktarımlar açısından… »

Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.