Görüşlerimiz

Paydaşlarımızı ve müvekkillerimizi Türkiye'deki yasal gelişmeler hakkında güncellemek için bilgi ve uzmanlığımızı paylaşıyoruz.

Filtreler

Gerçekten Daha İyi Mi?

Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmelik (“Yönetmelik”) 8. maddesinde karşılaştırmalı reklamların belirli koşullar altında yapılabileceğini düzenlemekte ve ilgili maddenin 1. fıkrasının a bendi karşılaştırmalı reklamların “aldatıcı ve yanıltıcı olmamasını” ve f bendi ise “nesnel, ölçülebilir, sayısal verilere dayanan iddiaların; bilimsel test, rapor veya belgelerle ispatlanması” koşullarını düzenlemektedir. Yönetmelik aynı zamanda, reklam verenin iddialarını… »

Televizyon Programlarında Koruyucu Sembollere İlişkin Yeni Kurallar

Güncel Yazılar -

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’te (“Yönetmelik”) yapılan ve 13.06.2024 tarihli 32575 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliklerle, televizyon programlarında koruyucu sembollerin kullanılması ile ilgili yeni kurallar getirildi ve özellikle haber programları ve canlı yayın programlarını ilgilendiren düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda öncelikle Koruyucu Sembol Sisteminin spor müsabakaları, dini… »

Reklam Kurulunun İdari Yaptırımlarında Yeni Dönem

2024 yılında, Reklam Kurulu’nun idari yaptırımlarıyla ilgili önemli değişiklikler ve gelişmeler yaşanmıştır. 30 Ekim 2024 tarihli ve 32707 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7529 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun, özellikle Kurul tarafından uygulanan idari para cezaları ve uzlaştırma müessesesi bakımından önemli değişiklikler getirmiştir. Kanunun bu değişiklikleri içeren maddeleri, yayımlandığı tarihte… »

Yapay Zeka ve Marka Hukuku

Yapay zeka teknolojilerinin marka hukuku üzerindeki etkileri, günümüzde yoğun bir şekilde tartışılan konular arasında yer almaktadır. Bu teknolojilerin beraberinde getirdiği değişiklikler bir yandan tescil süreçleri ve ihlal tespitleri bakımından yenilikçi ve etkili süreçler sağlamakta bir yandan da marka hukukunun temel konseptlerini yeniden değerlendirmeyi gerekli kılmaktadır. Bu yıl da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, yapay zeka teknolojilerinin yetkili otoritelerce marka… »

Türkiye’de düzenlenen ICANN 81 Toplantısı ve Türkiye'deki Alan Adı Uyuşmazlıkları

ICANN (İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu) 81. Genel Kurul Toplantısı 9-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. ICANN; sivil toplum kuruluşları, akademik ve teknik paydaşlar, son kullanıcılar, ulusal ve uluslararası organizasyonlar ile hükümetlerin temsil edildiği çok paydaşlı bir yapıya sahip olup amacı; global internet sisteminde DNS ve IP sistemini koordine ederek bu sistemlerin istikrarlı ve güvenli bir şekilde çalışmasını… »

Eser İsimlerinin Marka Olarak Tesciline Dair Bir Değerlendirme

Eser isimlerinin, eserin kendisinden bağımsız şekilde haksız rekabet koruması kapsamında korunabileceği 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (“FSEK”) 83. Maddesi ile düzenlenmekte olup bu korumaya ilişkin değerlendirmemiz Eser İsimlerinin Korunması 1 başlıklı makalemizde incelenmiştir. Eser isimlerine ilişkin koruma bakımından değerlendirilmesi gereken önemli bir konu, bu isimlerin marka olarak tescil edilmesidir. Uygulamada, sinematografik eserlerin yanı sıra bu… »

Yargıtay’ın İlaç Markalarına Dair Uyuşmazlıkta Karıştırılma İhtimaline İlişkin Verdiği Kararın Eleştirisi

İhtilafın Geçmişi sınıfta tescilli BATİKAR ve BATİSOL markalarının sahibi olan bir ilaç şirketi, MİRADERM BATİMER markası altında antiseptik dezenfektan satan başka bir ilaç şirketine marka tecavüzü ve haksız rekabet davası açmıştır. Davacı, “Batimer” ibaresinin BATİKAR ve BATİSOL markaları ile benzerlik taşıdığını; özellikle ortak olan “Bati” ibaresi nedeniyle karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürmüştür. Mahkemeler Tarafından Verilen Kararlar İlk derece… »

Marka Hakkına Tecavüz Davalarında Sessiz Yoluyla Hak Kaybı Kavramı

Güncel Yazılar -

Marka hakkında tecavüz sayılan fiiller 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) 29. maddesinde sayılmış olup, marka hakkı tecavüze uğrayan hak sahiplerinin mahkemeden talep edebileceği hususlar ile mütecavize karşı ileri sürebileceği talepler madde 149’da detaylandırılmıştır. Tecavüz devam ettiği sürece hak sahibinin Kanunda sayılan talepleri mütecavize karşı ileri sürmesi mümkün görülse de esasen bu sürenin de bir sınırı bulunmaktadır. Gerçekten de hak sahibinin… »

TÜRKPATENT’in 2024 yılı Değişiklikleri: Mal ve Hizmet Sınıflandırma Listesinde Güncelleme

Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT), marka tescil başvuruları için mal ve hizmet sınıflandırma listesinde yaptığı güncelleme ile 2024 yılı sonunda önemli bir gelişmeye imza attı. TÜRKPATENT sınıflandırma sistemini Nice Sınıflandırmasında yapılan son güncellemelerle uyumlu hale getiren bu değişiklikler, 20 Aralık 2024 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu güncellemeler, marka başvuru sürecini başvuru sahipleri için daha kolay, daha verimli… »

Tanınmış Marka Sicili Tartışmasına İlişkin Güncel Gelişmeler

Türk Patent ve Marka Kurumunun (“TÜRKPATENT”) tanınmış marka sicili, Yargıtay’ın 2020 yılında TÜRKPATENT’in tanınmış markalar için bir sicil oluşturma ve bu sicili tutma yetkisinin bulunmadığı yönündeki kararı sonrasında tartışma konusu haline gelmiştir. (Bakınız: Yargıtay Tanınmış Marka Sicilini Tartışmaya Açtı) İlk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri bu kararı derhal benimseyerek uygulamalarını değiştirmişken, TÜRKPATENT tanınmış marka kaydı ve siciline ilişkin… »

Markaların İdari İptali için Bitmeyen Bekleyiş

İlgili kişiler, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (“SMK”) 26. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Kurumdan bir markanın iptalini talep edebilir ve buna göre bir markanın iptaline karar verilebilir. Markaları iptal etme yetkisi uzun bir süre boyunca, mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlendiği üzere Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerine (“FSHHM”) aitti. Ancak, 10 Ocak 2017 tarihinde SMK’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte… »

Sahte Otomotiv Yedek Parça Sektörü ile Mücadelede Otomotiv Birlikleri-Hukuk Büroları İşbirliğinin Kazandırdıkları

Otomotiv Yedek Parça ve Dağıtım Ekosistemi Otomotiv sektörü; son kullanıcılara doğrudan ulaşmayan, oldukça teknik olan ürünlere dayanmaktadır. Bu ürünler, orijinal ürünlerin son kullanıcıya ulaşmasını sağlamada önemli bir rol oynayan bayiler, araç bakım merkezleri, tamirciler ve yetkili satıcılar aracılığıyla dağıtılmaktadır. Örnek vermek gerekirse; yedek parça değişimi, yağ değişimi ve sistem güncellemeleri gibi temel yıllık bakım faaliyetleri, bu aracı kuruluşlar tarafından… »

Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.